Amerika Birleşik Devletleri'nin yeni Başkanının göreve başlamasından 50 gün sonra New York merkezli Amerika EB5 Visa'nın Kurucu Ortağı, Sayın Marko Issever ile görüştük. Yeni Başkan Joe Biden’in göreve atanmasına ilişkin görüşlerini öğrenmek istedik.
Olası yeni politikaların ABD’ye göçmen kabulü üzerindeki spesifik etkilerine geçmeden önce Sayın İşsever ülkenin kutuplaşması konusundaki endişelerini şöyle dile getirdi. “Ülkenin her vatandaşının desteklediği ideolojiler açısından bölünmesinden dolayı hayal kırıklığına uğradığını belirtti. İktidar partisi lehinde olanlar, muhalefet partisi temsilcilerinin görüşlerini dinlemekle ilgilenmeyip, doğru olabilecek hiçbir şey söyleyemeyeceklerine inanıyorlar. Herhangi bir analiz yapmadan, iktidar partisi temsilcilerinin yanlış bir şey söyleyemeyeceği sonucuna varıyorlar. Öte yandan muhalefet partisi lehinde olanlar, tam tersine, iktidar partisi temsilcilerinin doğru olabilecek hiçbir şey söyleyemeyeceklerine, muhalefet partisi temsilcilerinin de yanlış bir şey söyleyemeyeceklerine inanıyorlar. Bu grup da iktidar partisi temsilcilerinin görüşlerini dinlemeden, hiç bir analiz yapmadan ilerliyorlar.” ABD’ye yerleştiği Başkan Reagan dönemine rastlayan yıllarda iki rakip partinin politikalarındaki farklılığı ayırt etmekte güçlük çekerken bugünkü aşırı kutuplaşmayı ziyadesiyle yadırgadığını, eski uyumlu zamanları özlediğini ve yeni yönetimle bu mevcut durumun sonlanacağını umduğunu ekledi.
Daha sonra yeni yönetimden beklenen göçmenlik politikaları üzerine konuştuk. İşsever, iktidardaki Biden yönetiminin bir önceki Trump yönetimine kıyasla daha göçmenlik yanlısı bir politika uygulamayı planladığını müjdeledi. İşsever’in dediğine göre Biden, istihdam ve yatırıma dayalı göçmenlik kategorilerindeki geciktirilmiş işlemleri bir an evvel sonuçlandırmak için hummalı bir biçimde çalışıyor. Örneğin, EB-5 kategorisinde ülke kotaları nedeniyle Çin'de doğmuş başvuru sahipleri şu anda yeşil kart alabilmek için 15 yıldan fazla beklerlerken Biden, ülke başına olan kotaları kaldırmayı planlıyor ve göçmenlik makamlarından yalnızca başvuru tarihine öncelik veren “ilk giren ilk çıkar” prensibini benimsemelerini istiyor. EB-2 ve EB-3 gibi diğer istihdam temelli göçmenlik kategorileri aracılığıyla yeşil kart almayı bekleyen Hintlilerin de bu göçmenlik taraftarı politikadan yararlanması bekleniyor. EB-5 kategorisinde ise Biden, USCIS olarak bilinen ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Servisi’nin (ABDVGS) bugüne kadar 10.000 vize olarak uyguladığı kotayı, 10.000 başvuru olarak yeniden yorumlamayı planlıyor. Bunu başarırsa ek başvuru sahipleri artık globalde 10.000 kişi kotasına dâhil olmayacaklarından, bu kategorideki tüm mevcut vizelerin üç ila dört kat artması bekleniyor. İşsever, bu radikal kararların onaylanma olasılığının oldukça yüksek olduğuna inanıyor çünkü Başkan Biden’in Demokrat Partisi hem Kongrede, hem de Senatoda çoğunluğu elinde tutuyor.
Ayrıca genel olarak bu yeni serbest ve ılımlı göç politikalarının EB-5 üzerindeki etkisini de bilmek istedik. Sayın İşsever, daha uygun maliyetli ve hızlı yöntemlerle yeşil kart almanın ciddi bir şekilde kolaylaşması halinde, doğal olarak EB-5 talebinde genel bir yavaşlama tahmin ettiğini söyledi. Bununla birlikte, önceki Trump Yönetimi süresinde vize işlem sürelerinin çok uzadığını ve vize ret sayılarının geçen dönemde tavan yaptığını hatırlattı. Öte yandan yatırımcıların EB-5 projelerini yerinde incelemelerini engelleyen COVID-19 salgınıyla ilgili seyahat kısıtlamaları nedeniyle EB-5 talebi zaten olumsuz bir şekilde etkilenmişti. Tüm bu tatsız gelişmeler, minimum yatırım miktarının 500.000 $ 'dan 900.000 $' a çıkması ve Hedeflenen İstihdam Alanı (HIA) tanımındaki değişiklik ile birleştiğinde tabiri caizse durumun üzerine tüy dikti. Bu yüzden eğer Biden iktidarı işlem sürelerini kısaltıp beklenen vize onay oranlarını yükseltirse, EB-5 başvuru sahiplerini pazara geri dönmeye teşvik edebilir.
Önceki Trump Yönetimi süresinde vize işlem sürelerinin çok uzadığını hatırlatan Bay İşsever ’e konuyu biraz daha açmasını rica ettik. Şöyle cevapladı:
EB-5'te dört aşama vardır:
- İlk I-526 başvurusu ile onayı arasındaki süre;
- I-526'nın onayı ile koşullu yeşil kartın alınması arasındaki süre;
- Koşullu yeşil kart alınmasından sonraki iki yıllık bekleme dönemi; ve
- Bekleme döneminin sonu ile daimi yeşil kartın onaylanması arasındaki süre.
Bekleme dönemi iki yıl olarak tanımlanırken, diğer üç aşamanın belirli bir süresi yoktur. Örneğin şu anda ABDVGS Internet sayfasında I-526 işlem süresini 35,5 ila 68,5 ay olarak, daimi yeşil kart almak için gerekli I-829 onay süresini de 35,5 ila 55 ay olarak yayınlıyor. Gerçekte onay süreleri burada ima edilenden çok daha hızlı olmakla birlikte bu süreçler, Trump Yönetiminin sıkı göç politikalarından önceki birkaç yıl öncesine göre önemli ölçüde uzadı. 27 aydır bekleyen birçok başvuru sahibinin I-526 dilekçelerine hala cevap gelmediğini belirten İşsever, kısa süre önce bu başvuruların 14-16 ay içinde onaylandığını hatırlattı. Biden Yönetiminin ılımlı göçmenlik politikası ışığında bu süreler kısaldığı takdirde yeni EB-5 başvuru sayıları üzerinde olumlu bir etkisi olabileceğini ve doğal olarak potansiyel başvuru sahiplerinin tekrar heyecanlanıp EB-5 kategorisi aracılığıyla yeşil karta başvurmayı tercih edebileceklerini tahmin ettiğini söyledi.
Biden Yönetiminin göçmenlik yanlısı bir politika uygulamayı planlaması ışığında Sayın İşsever ‘e EB-5 asgari yatırım mecburiyetinin tekrar 500.000 $’a inme ihtimalinin ne olduğunu da sorduk. Sorumuzu şöyle cevapladı: “Politico dergisinde geçtiğimiz yıl Mart ayında böyle bir söylenti yayınlanmıştı. Ancak Politico’nun bu haberi iki gün sonra Senatör Lindsay Graham tarafından, Fox News muhabiri Sean Hannity ile yaptığı bir röportaj sırasında yalanlandı. Yatırım tutarlarının Yeni Biden Yönetimi tarafından düşürülüp düşürülmeyeceğine dair pek çok potansiyel müşterinin aklında soru işareti olduğunu söyleyen İşsever, hem kendi, hem de EB-5 pazarında danıştığı göçmenlik avukatlarının, bölgesel merkezlerin ve broker-bayilerin fikrince böyle bir gelişme beklemediklerini dile getirdi.
EB-5 vize kategorisindeki genel talebin düşmesine rağmen hala en çok hangi ülkelerden yatırımcı geldiğini de sorduk. Faal olan en yüksek talebin geldiği EB-5 ülkelerinin Hindistan, Vietnam, Güney Kore, Brezilya, Rusya, Venezuela, Hong Kong, Tayvan, Meksika ve Güney Afrika olduğunu söyleyen İşsever, aynı zamanda İngiltere, Kanada, Fransa ve Japonya gibi Batı ülkelerinden de önemli sayıda başvuru olduğunu belirtti. Bu ikinci kategori başvuru sahiplerinin neden ABD’yi seçtiklerini sorduk. Bazılarının ABD’de emekli olmak istediklerini, bazılarının ABD merkezli işlerin kazancını cazip bulduklarını ve diğerlerinin de ABD'nin çocukların eğitimi için en iyi fırsatı sağladığına inandıklarını öğrendik.
Başka hangi konularda faaliyet verdiğini sorduğumuzda İşsever, lise arkadaşı eski Citibank üst yöneticilerinden Pergo Kurumsal Finansman Şirketinin Kurucu Ortağı Başar Yücel ile birlikte Grenada ve Türk pasaportlarında uzman New York merkezli CBP Invest adında yeni bir şirket kurduklarını söyledi. Birlikte Uluslararası üne sahip olan UGlobal dergisinde Türk pasaportunun yatırım yoluyla vatandaşlık pazarındaki avantajlarını içeren bir makale yazmışlar. Yazdıkları makaleye göre, Karadağ ile birlikte Grenada ve Türkiye, ABD'ye gelmek isteyenler için daha hızlı ve daha ucuz bir yol sunuyorlar. Bu yöntem, yeşil kart almanın bir yolu değil ama kesinlikle ABD'de yaşamak isteyen, ancak EB-5'in yüksek maliyetini karşılayamayanlar için çekici bir çözüm sağlıyor. ABD ile imzalanmış bir E-2 antlaşmasına sahip olmayan Rusya, Hindistan, Brezilya, Çin, Tayvan, Hong Kong, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Malezya, Nijerya, Katar, Suudi Arabistan, Güney Afrika ve Vietnam gibi ülkelerden gelen yatırımcılar, doğrudan E-2 vizesine başvuramıyorlar. Ama, Grenada, Türkiye veya Karadağ gibi ABD ile antlaşması olan bir ülkenin vatandaşı oldukları takdirde E-2 vizesine hemen başvurabiliyorlar.
E-2 antlaşması, başvuru sahiplerinin ABD'de bir iş kurmasına ve orada üç ila beş yıl çalışmalarına olanak tanır. E-1 / E-2 vizeleri göçmen olmayan nitelikte vizelerdir. Ancak eğer kurulan işletme hem kârlı ve hem de ABD'de istihdam yaratırsa, sürekli olarak yenilenebilir. E-2 vizesinin önemli faydalarından biri, başvuru sahibi yalnızca kendi özel işinde çalışabilirken, eşinin istediği her yerde çalışabilmesidir. E-2 vizesinin bu özelliği, Yatırım Yoluyla Vatandaşlık programlarına yapılan başvurularının yakın zamanda tekrardan canlanmasının ana nedenlerinden biri olmuştur.
Bazı yatırımcıların bu yolu tercih etmelerinin başka nedenleri de var. Daha önce de belirttiğimiz gibi EB-5 işlemleri son zamanlarda çok uzun sürüyor. Buna karşılık, E-2 vizesinin işlem süresi çok daha hızlı. Bu nedenle, birçok başvuru sahibi geçici çözüm olarak E-2 vizesini tercih edip, ABD'de ikamet ettikleri süre esnasında ardından EB-5 vizesine başvuruyorlar. Diğerleri de E-2 vizesi üzerinden başlattıkları işlerinin kapsamını genişletip, direkt EB-5 kategorisinden yeşil karta başvuruyorlar. Başka bir grup ise EB-5 yatırımı için tahsis edilmiş kaynağın incelenme sürecinin üstesinden gelememekten, ya da küresel vergilendirme yükümlülüğünden imtina ettiklerinden, ya da yeşil kartla gelen sürekli ikâmet zorunluğundan dolayı E-2 vizesi yolunu tercih ediyorlar.
Gazeteniz okurlarının konuştuğumuz konular hakkında ek soruları olur ve bizimle direkt iletişime geçmek isterlerse web sitemiz https://www.americaeb5visa.com/tr/ veya info@americaeb5visa.com e-posta adresi üzerinden ulaşabilirler.